Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yöneticilerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında yürütülen soruşturmalar kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Marmara Ceza İnfaz Kurumları'nda bulunan 14 tutuklunun farklı cezaevlerine nakliyle ilgili tartışmaların odağında yer alan Bakan Tunç, iddiaları reddetti. Savunma haklarının kısıtlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bakan, nakillerin yasal çerçeve ve prosedürler doğrultusunda gerçekleştirildiğini belirtti. Bu nakillerin, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve olası etkileşimlerin önlenmesi amacıyla yapıldığı ifade edildi. Yetkililer, şeffaflık ilkesine bağlı kalınarak sürecin her aşamasının hukuk kuralları çerçevesinde işletildiğini açıkladı. Kamuoyunun endişelerinin anlaşılabilir olduğunu dile getiren Bakan Tunç, soruşturmanın tarafsız ve adil bir şekilde yürütüleceğinin altını çizdi.
Nakil İşlemlerinin Gerekçesi
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, cezaevi nakilleri, tutukluların güvenliği ve soruşturmanın tarafsızlığı açısından gerekli görülmüştür. Bu karar, ilgili birimler tarafından titizlikle değerlendirildikten sonra alınmıştır. İddia edilen savunma hakkı ihlalinin gerçek dışı olduğunu tekrarlayan Bakan, tüm sürecin yasal düzenlemelere uygun şekilde ilerlediğini belirtti. Ayrıca, tutukluların yeni yerlerinde de gerekli hak ve imkanlara sahip olacakları vurgulandı. Açıklamada, şeffaflık ilkesinin önemine değinilerek, sürecin her aşamasında hukuki esaslara bağlı kalınacağı belirtildi. Devletin tüm kurumlarının yargı süreçlerine destek vereceği ve adaletin tecelli etmesi için çalışacağı ifade edildi.
Savunma Haklarının Korunması
Adalet Bakanı, İBB tutuklularının savunma haklarının tam olarak korunması için gerekli tüm tedbirlerin alındığını açıkladı. Bakanlık, tüm süreçlerde şeffaflığın önemini vurgulayarak, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini belirtti. Tüm iddiaların yasal çerçevede inceleneceği ve gerekli açıklamaların yapılacağı vurgulandı. Bu kapsamda, tutukluların avukatları ile görüşme haklarının ve diğer yasal haklarının kısıtlanmadığı belirtildi. Hukuki sürecin tarafsız ve adil bir şekilde ilerlemesi için gereken her türlü önlemin alındığı vurgulandı.